Kişisel Başarının Değişmez 7. Kanunu

Başarı için kişisel  motivasyon

Değerli dostlar, biraz da motivasyona ne dersiniz? “Eveeet” der gibisiniz. Beni tanıyanlar benim bir eğitmenden çok bir motivatör olduğumu söylerler. Yaşamdaki standartların farkını yaratan motive olabilenler ile olamayanlardır.

Bir işi yaparken en zor şey, o işe başlamaktır. Hem de bu işler sayıca fazla ve bitirme tarihine az kaldıysa başlamak kişi için neredeyse imkânsız hale gelebilmektedir. Başlama aşamasında karşılaşılan tipik sorunlar, önce hangisini yapacağını bilememe, nasıl bir yöntem izleneceği konusunda kararsızlık ve yetiştirme konusundaki kaygılar olarak sıralanabilir. Tüm bu karışık düşünceler ve kaygılı duygular o işe başlama konusunda daha da çekimser bir tutum sergilemenize sebep olabilmekte ve bunun sonucunda kişi kendi içerisinde çeşitli bahaneler üreterek erteleme sürecine girmektedir. Erteleme, dünde yaşamak, bugünü kabul etmemek ve yarınımızı mahvetmektir. Erteleme, insan potansiyelinin kendisini mahvetmek için yaptığı seçimlerin planlanmış kombinasyonudur.

Çoğu zaman düşülen en büyük hata bir işe başlarken dışarıdan motivasyon beklemektir. İşlerinize bir takım ön koşullar koyarak onları başlamayı beklemek erteleme sürecini daha çok tetiklediği gibi, çoğu zaman başlangıcı imkânsız hale getirebilmektedir. Bu durumda yapmanız gereken, bu koşulları ortadan kaldırmak, kendi yaşantınızla ilgili sorumluluklar almak ve bunları uygulama aşamasında kendinizi biraz zorlamaktır.

Geçenlerde bir dostum arkadaşlarından birine koçluk yapmam için ricada bulundular. Bende kendisini kıramadığım için bir ön görüşme yaptım ve kendisine şöyle dedim “Eğer gerçekten değişmek ve yeniden doğmak istiyorsan yaşamının sorumluluğunu almalısın”. Bunu duyan kişi işine gelmediğinden bir daha benimle görüşmedi! Bende kendi kendime demek ki değişmeyecekmiş dedim. İnsanlar değişimin dışarıdan geldiğini sanıyorlar. Değişim ya da motivasyon dışarıdan gelmez. Her ikisi de içimizden gelir.

Eğer değişim istiyorsanız öncelikli olarak çalışma aşamasında, daha önceden bahsettiğimiz kanunlardaki gibi planlı olmak ve işleri bitirme zamanlarına, kolaylık zorluk derecisine göre bölüştürmek ve parça parça yapmak gerekmektedir. Bu aşamada bireysel özellikleriniz ve ihtiyaçlarınızı göz önünde bulundurarak çalışma yöntemi hazırlamak başlangıç aşamasında sizi motive eden en önemli kaynak olacaktır. İş planınıza hakim olmak, neyi ne zaman ne şekilde yapacağınızı bilmek ve aralara serpiştirdiğiniz küçük molalar sayesinde belirsizliğin getirdiği kaygılı duyguları ortadan kaldırmış olacaksınız.

Çalışma sürecinde dışarıdan gelen uyarıcılardan etkilenmek sizin motivasyonunuzu kıracağı gibi çalışma performansınızı da etkileyecektir. Bu tip durumları önlemek için; zor durumlarla karşılaştığınız da size neyin iyi geleceğini düşünün ve kendinize bir takım olumlu güdülenme kaynakları yaratın. Hatırlayın “Kendimi seviyorum, işimi seviyorum, hayatımı seviyorum” gibi sözler ile sevmeseniz bile sadece kendi kendinize yaptığınız olumlamalarla kendinizi ve yaptığınız şeyleri sevmeye başlayacaksınız. Olumsuz durumlarla karşılaştığınızda bu kaynakları kullanarak kendinizi yeniden motive etmiş olacaksınız ve duygusal çöküntü durumu ortaya çıkmadan engellenmiş olacak.

Sıfırdan milyar dolarlar yaratan Zafer Kurşun ’un dediği gibi başarının ilk şartı, fiziksel ve zihinsel enerjinizin tümünü amansızca yorulmadan tek bir probleme yöneltmektir. Bu durumda sizde yapacağınız işleri ve karşılaştığınız zorluları teker teker ele alırsanız onlarla baş etmeniz daha kolay olacaktır. Olumsuz bir durumla karşılaştığınızda “Bu durumu yaratan sebepler neler? Şu anki durumum ne? Bunu değiştirmek için ne yapabilirim? Bana ne iyi hissettirir?” sorularını sorarak elde ettiğiniz cevaplar doğrultusunda çözüm becerileri geliştirmeniz daha kolay olacaktır ve böylelikle kolaylıkla engelleri atlatacak ve çalışmanıza kaldığınız yerden devam edebileceksiniz. Tüm bu süreç boyunca olumlu yaptığınız şeyler için ve ihtiyaç hissettiğinizde kendi kendinizi ödüllendirmeniz de çalışma şevkinizi dinamik tutacaktır.

Başarılı insanlar performanslarını ayakta tutabilmek için kendi işlerini kendileri yaparlar ve her zaman bireysel motivasyonlarını ön planda tutarak çalışma planlarını uygularlar. Başkaları tarafından denetlenmeyi ve talimat almayı beklemek yapacağın iş konusunda bir güdülenme gibi görünse de uzun vadede sizi yıpratacak ve en sonunda tüm çalışma şevkinizi ortadan kaldıracaktır. Dışarıdan süpervizöre ihtiyaç duymayan kişiler bulundukları sektörlerde lider olmuşlardır.

Sonuç olarak, çalışma planınızı düzenlerken, işlerinize bitirme tarihi koyarak işe başlayın. Yapacağınız projeyle ilgili ihtiyacınız olan materyalleri, kaynakları sıralayın. İzleyeceğiniz tüm adımları listeleyin. Haftada 168 saat var. Bu rakamın 55 saati uyuyarak geçiyor, 40 saati çalışarak geçiyor ve diğer ıvır zıvıra da 20 saat daha eklesek haftada özgürce harcayacağınız  50’den fazla saat kalıyor. Yani haftada kendinizi geliştirmeniz ya da istediklerinizi yaşamınıza katabilmeniz için haftanın üçte biri boş geçiyor. Bu üçte birlik dilimi nasıl kullanmak istiyorsunuz?

Her aşamayı tamamlamak için kaç saate ihtiyacınız olacağını belirleyin. Günlük ve haftalık takviminizi sadece bu iş üzerinde çalışacağınız zaman dilimlerini yaratabilecek bir şekilde düzenleyin. Aralarda molalar vermeyi ve kendinizi ödüllendirmeyi de hatırlayın.

Kendi self motivatörünüz olmanız dileğiyle. Bir KOÇ